Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Temmuz, 2014 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Şampiyon Takımın Ruhu

Şampiyon kadrodan en son olarak Şener de ayrıldı. Erçağ'dan sonra Şener'in de ayrılmasına çok üzüldüm. Yıllar sonra gelen şampiyonluğun en önemli oyuncularındandı neticede. Futbol hayatında kendisine başarılar dilerim. Onun da gitmesiyle sanırım Rıdvan'dan başka sürekli olarak kadroda kalan olmadı. İlhan Aydoğdu gitti, geri geldi. Altyapıdaki oyunculardan da şampiyon olduğumuz seneden kalanlar vardır elbette. Yalnız "şampiyon takımın ruhu" dediğim şey gerçekten varsa, bu şampiyon takımda yer almak, antrenmana çıkmak, fiziken burada olmaktan daha fazla bir şey. Birbirine kenetlenen insanlar olmakla ilgili daha çok. Bir kişinin savaşçı ruhu yeterli gelmez. Bir çok ruhun savaşmaya karar vermesi ile, büyüyen bir ruh ile şampiyon olunabilir. Demirspor böyle büyük bir ruhu üç - dört senede adım adım eritti, küçülttü. Hani plansız, programsızız diyoruz ya, hakikaten öyleyiz. Bırak on - on beş yılı, bir ay sonrasını planlayamıyoruz. Söze gelince "Demirspor büyü

Şampiyon!

Sabah Gencay arkadaşımız (@gencay1940) twitlemiş; Demirspor'a dair hiç bir olumlu haber duymazken şu güzellikleri yeniden hatırlamak güzel olur... Yıllar sonra gelen şampiyonluk sevinci için şu oyunculara hakkıyla teşekkür ettik mi? 

Şener de...

Erçağ'dan sonra Şener'i de kaybetmişiz; şu takımın birkaç yıldır sembol olan isimleri gidiyor, takım kimliği diye bir şey kalmıyor. Yazık! Şu yazıyı bize yazdırmıştı sağolsun, elleri dert görmesin: http://www.adanademirspor.net/2012/11/sener.html

Transfer?

Aydoğdu yönetiminin artık transfer adımlarını atması gerekiyor. Bugüne kadar ses seda yok. Beklentimiz büyük ve pahalı transferler değil. Derli toplu bir takım. Ama ne bir açıklama,  ne bir açıklanan bir bütçe, ne de bir şeyler olacağına dair belirti var. Yönetim seçildikten sonra artık iş zamanı demiştim ama iş göremedikçe karamsarlık artıyor. Ligin başlamasına 1 ay kaldı, ve artık 1 takımımız olmasını istiyoruz.

Fikstür Belli Oldu

Fikstür belli oldu, ilk hafta Denizlispor ile içeride oynuyoruz. Milli maç nedeniyle iki haftalık aranın ardından deplasmanda Giresunspor, içeride Alanyaspor, deplasmanda Boluspor ve içeride Kayserispor'un ardından yeniden milli maç arası ve 6. hafta'da Adanaspor'la oynuyoruz. Tam liste:  http://www.tff.org/default.aspx?pageID=1043 Haftalık fikstür:  http://www.tff.org/default.aspx?pageID=142

Mali Değerlendirme -2

İlk yazıda kulübün lisans alması sorununa değinmiştik. Bu yazıda ise yönetimin mali yapısı hakkında fikir beyan etmeye çalışacağım. Selahattin AYDOĞDU'nun canlı yayında eski sponsor desteğinin olmadığını ve ilaveten yönetimin belediyenin desteği olmaksızın yürütülmesinin zor olduğunu açıklaması ile aynı zamanlarda Adana Büyükşehir Belediyesi spor fonu uygulamasına son verileceğini açıkladı. Bu husus Demirspor'un belediyelerin elinde oyuncak edilmesinin önüne geçmesi açısından olumlu olmakla birlikte mevcut borç yapısı içinde ödemelerin nasıl çevrileceği hususunda da kuşkular uyandırdı. Bir ara sosyal medyada otopark gelirlerinin takımımıza aktarılması temennisi ile bir kampanya başlatıldı. Yürekten desteklediğimiz bu kampanya hedefine ulaştı mı bilemiyoruz ancak yıl içerisinde belediyeden aktarılan kaynakları sadece otopark gelirleri ile telafi etmek mümkün değil. Yönetimin maddi yapısı bende bazı soru işaretleri uyandırıyor. Elektrik faturalarının uzunca bir süre

Dünya Kupası Bitiyor

Dünya Kupası, futbolun zirvesi olarak lanse edilir çoğunlukla ancak Dünya Kupası, dünyanın kupası olmaktan çok uzaktı bu sefer. Gelir dağılımdaki adaletsizliğin, fakirliğin, yoksulluğun dünya kupası oldu. Kupa başlamadan önce Brezilya'da bolca gösteri, grev yapıldı. Protestocular bir ölçüde kupanın güncelliği ile taleplerini gündeme getirmeyi başardılar. Kupa olmasaydı hiçbirisinden kimsenin haberi bile olmayacaktı. Brezilya 2014 benim aklımda Brezilya'nın yarı finalde aldığı sonuçla beraber tezatlıkların futbolun önüne geçtiği, şöhretli takımların kollandığı, gönlümüzdeki takımların (hani biz yoksak, illa birisini destekleriz ya) turnuvaya yine en başlarda veda ettiği bir turnuva olarak kalacak-tı. Kalacaktı diyorum çünkü biz Demirsporlu'ların gönüllerinin takımı olan Arjantin finalde! Hem de yarı finalde turuncuyu bir marka olarak benimsemiş Hollanda'yı bertaraf ederek! Şimdi sıra tıkır tıkır işleyen Alman dişlilerinin arasından sağ çıkabilmekte. Demirspor olarak

Ünal Karaman ve Samet Aybaba

Yeni teknik direktörümüz Ünal Karaman oldu. Samet Aybaba da sportif direktörlüğe getirildi. http://www.mavisimsekler.com/adana-demirspor/samet-aybaba-ve-unal-karaman-imzaladi.html Son olarak Trabzonspor'da antrenör olan Karaman, 2007-08'de Konyaspor'un ve ardından Ankaragücü'nde teknik direktörlük yapmıştı. Kendilerine başarılar dileriz. Öncelikle takım içi disiplin sonra da teknik taktik konularda yetki onlarda. Beklentilerimiz yüksek. Bu iki simin biri saha içi, diğeri dışarıyla ilgilenecek. Bu tip durumlarda görev ve yetki alanları sıklıkla birbirine karışabilir; öncelikle bu dengenin iyi ayarlanması lazım. Her iki isme de ne kadar para ödeneceğine dair açıklama yapılmadı. Ayrıca eski teknik direktör Ercan Albay'a yapılacak ödemeler de olacaktır mutlaka. Kulübün transfer bütçesinin önemli bir kısmı kulübeye harcanmış olacak bu durumda. Daha en baştan gelir-gider dengesinin bozulmamasını umuyorum. İmza töreninin dikkat çeken bir yönü de Büyükşehir Belediye

Burs

Bu sene Ankara Tayfası olarak yaptığımız ve ömür boyu gurur duyacağımız bir faaliyet oldu burs vermemiz. Tabi Ankara Tayfası tek başına yapmadı bu işi. Yaptığımız işe inanan, bize güvenen dostlar da havuzumuza katkı koydular. İlk bursumuzu yanlış hatırlamıyorsam Kasım ayında verdik ve Haziran ayı itibarı ile burslara ara verdik. 4 öğrenci kardeşimize ayda 90'ar TL kaynak aktardık. Birçoğu öğrencilerden veya yeni işe başlamış olan çalışanlardan oluşan küçük bir grubuz biz. Bu nedenle toplamda havuzda yaklaşık 3.000 TL toplayıp bunu kardeşlerimize aktarmaktan kıvanç duyduk. Havuza katkı koyan dostlar yeni dönemde de katkılarına devam edeceklerini belirttiler. İsteğimiz yeni dönemde havuzun genişlemesi ve hem burs verdiğimiz kardeşlerimize daha fazla tutarda burs vermek ve hem de burs verdiğimiz öğrenci sayısını artırmak. Hepimiz öğrenci olduk, öğrencilikten sonra iş bulmanın ne kadar zor olduğunu da biliyoruz. Bu nedenle burs verdiğimiz kardeşlerimize onlar mezun olduktan sonra

Mali Değerlendirme -1 (Lisans Sorunu)

Selahattin AYDOĞDU yönetimini daha önceki yöneticilere karşı destekledim, eski yönetim anlayışına karşı yeni bir isim olarak desteklenmesi gerektiğini düşündüm ve hala da öyle düşünüyorum. Kongre üyeliklerine ilişkin radikal düzenlemesini kendim de üyelikten çıkarılmış olmama rağmen destekledim ve destekliyorum. Kulağa farklı gelen söylemlere ihtiyaç duymaktan kaynaklanan bir destek bu belki de, bilemiyorum. AYDOĞDU yönetimi kongrede yeniden seçilerek ateşten bir gömlek giydi. Kendisini gerçekten çok ama çok zor bir dönem bekliyor. Bu zorluk takımın şampiyonluğa oynaması gerektiğinden kaynaklanan bir zorluk değil. Ankara Tayfası olarak şampiyonluktan ziyade ekonomik sürdürülebilirliğin sağlanmasının asıl başarı olduğunu hep savunduk. Yine aynı düşünce yapısı ile ekonomik olarak bütçesini en azından biraz daha yürütebilir, bu sene ve belki önümüzdeki sene için düşmeyecek, ortalara oynayıp geleceğin temellerini oluşturacak bir takım kurmak daha doğru geliyor bana. Ama tüm bunla

Twiiter'daki Hesaplar

Twitter'da Demirsporla ilgili hesaplar sürekli artıyor. Onlar arttıkça karmaşa da artiyor. Kendi ismiyle yazmayan ya da fake (sahte) olduğunu düşündüğünüz hesapları takip etmemenizi öneriyorum. Yazdıklarını retweet yapıp tanıtımlarını da yapmayın derim. Boşuna laf yetiştirip kendinizi yormayın. Sürekli spekülasyon yaparak, ona buna laf atıp, internette ortalığı karıştırmaktan başka bir şeye yaramıyorlar.

Küfür!

Daha önce de yazmıştım bununla alakalı bir şeyler. Tribünde kalabalıkların içinde saklanıp veya internette sahte kimliklerle küfür eden zihniyetten tiksinmemek imkansız. Adamın kafası bir şeylere kızıyor, tepesi atıyor, bazen de sırf laf olsun diye kalkıyor topçunun, hocanın, yöneticinin, rakibin, hakemin anasından başlıyor,sülalesinden çıkıyor, işin içine bacısını hatta çoluk çocuğunu karıştırıyor. Nasıl bu kadar rahat davranıyor, nasıl bu kadar insanlıktan çıkıyor? Birincisi cahil! İstediği kadar doğruları söylesin, ağız ishali olan bu adamın dediklerinin hükmü yok. İkincisi korkak! Kimi zaman tellerin arkasından, karşı tribünden, internet aracılığı ile evinden odasından rahatça küfrediyor. Küfrettiği kişiler tellerle, duvarlarla ondan korunmuyor, aksine o teller, duvarlar, kapılar onu küfrettiklerinden koruyor. Kaldırın bakalım telleri, şöyle karşı karşıya 3 metre mesafe olsun, kolay olur mu öyle sövmek? Adana küçük yer. Delikanlıysa bu mert vatandaş sokakta küfrüne muhatap olan

Juninho Kalmalı

İki sezondur takımı ayakta tutan isimleri bir bir kaybediyoruz. Sahada olması taraftara güven veren, canını dişine takarak oynayan Erçağ'ın ardından önemli gol silahımız Juninho da takımla bağlarını koparıyor. Geçen sezon performansları düşmüştü doğru. Ama bu oyuncuların kadroda kalması önemliydi. Çünkü sadece saha içi değil takımın kimliği de önemlidir. Takımın baştan aşağı değişmesi her zaman sıkıntı yaratır. Bu eski ve önemli isimleri kadroda tutmalıydık. Demirspor'la özdeşleşmiş,  taraftarın gönlünü kazanmış kaç isim var son 15 yılda? Bu potansiyele sahip isimlerin biraz vefa, biraz özveri, biraz karşılıklı güvenle gerçekten "bizim" olmasını bu ve bundan sonraki tüm yönetimlerin görevidir.